Cepte Cüzdanda Taşınacak Dualar

Cepte ve cüzdanda taşınacak dualar genellikle bereket ile alakalı dualardır. Paramızı ve özel belgelerimizi kolaylıkla taşıyabileceğimiz cüzdanlarda, dualar ve Ayeti Kerimeler de saklanabilir. Bu Ayet-i Kerimeler ya da dualar bahsettiğimiz gibi bereket üzerine dualar olabileceği gibi, koruyucu dualarda olabilir.

Cüzdan ve cebinizde taşıyabileceğiniz duaların dikkat ile ve doğru biçimde yazılması gerekmektedir. Aynı zamanda misk ve safran karışımı bir mürekkep ile yazılması daha doğru olacaktır. Yanlış yazılan ya da belirtildiği şekilde yazılmayan duaların sizlere faydasından çok zararı olacağını da unutmamalısınız. Bu şartlar altında yazarak ya da yazdırarak cüzdanınızda ve cebinizde taşıyabileceğiniz dualar şunlardır:

• Genel anlamda en bilinen ve gücüne en inanılan dualardan biri, Araf Suresinin 10. Ayeti Kerimesidir. Cebinizde, cüzdanınızda bereketi getiren bir güce sahiptir.

وَلَقَدْ مَكَّنَّاكُمْ فِي الأَرْضِ وَجَعَلْنَا لَكُمْ فِيهَا مَعَايِشَ قَلِيلاً مَّا تَشْكُرُونَ

Okunuşu: Ve lekad mekkennâkum fîl ardı ve cealnâ lekum fîhâ maâyiş (maâyişe), kalîlen mâ teşkurûn(teşkurûne).

Anlamı: Andolsun, size yeryüzünde imkân ve iktidar verdik. Sizin için orada birçok geçim imkânları da yarattık. Ama siz ne kadar az şükrediyorsunuz!

Bu Ayeti Kerimenin boş cüzdana konmaması gerekir. Ayeti Kerimeye bu özelliği ile değinilen kitapların çoğunda “Kesenizde 200 akçe olsun.” Yazmaktadır. Yani buradan anlıyoruz ki, bu sözler gerçekten de çok eskiden beri kullanılmakta olduğundan oldukça da güvenilir bir uygulamadır. Az da olsa içerisinde para bulunan bir cüzdana koymanızda fayda vardır.

• Bakara Suresinin 30. Ayeti de bahsettiğimiz şekilde rızık ve bereket arttırmak amacı ile okunan dualardandır.

وَإِذْ قَالَ رَبُّكَ لِلْمَلاَئِكَةِ إِنِّي جَاعِلٌ فِي الأَرْضِ خَلِيفَةً قَالُواْ أَتَجْعَلُ فِيهَا مَن يُفْسِدُ فِيهَا وَيَسْفِكُ الدِّمَاء

وَنَحْنُ نُسَبِّحُ بِحَمْدِكَ وَنُقَدِّسُ لَكَ قَالَ إِنِّي أَعْلَمُ مَا لاَ تَعْلَمُونَ

Okunuşu: Ve iz kâle rabbuke lil melâiketi innî câilun fîl ardı halîfeten, kâlû e tec’alu fîhâ men yufsidu fîhâ ve yesfikud dimâe, ve nahnu nusebbihu bi hamdike ve nukaddisu lek(leke), kâle innî a’lemu mâ lâ tâ’lemûn(tâ’lemûne).

Anlamı: Hani, Rabbin meleklere, “Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım” demişti. Onlar, “Orada bozgunculuk yapacak, kan dökecek birini mi yaratacaksın? Oysa biz sana hamdederek daima seni tespih ve takdis ediyoruz.” demişler. Allah da, “Ben sizin bilmediğinizi bilirim” demişti.

• Cüzdanınızda ya da üzerinizde taşıyabileceğiniz bir başka dua da şimdi yazacağımız duadır. Bu dua oldukça önemli bir duadır çünkü sadece gizli ilim bilenler tarafından uygulanan bir duadır. Bu dua bereket için değil koruyucu bir duadır. Ve tesiri oldukça etkilidir.

بِسْمِ اللهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ يَاتَمْخِيثَا يَاشَمْخِيثَا يَاسَمُوبِينَا يَااَسْقَمْ بِاَمْرِ رُقِينَا اَآْنَ ا

عَزِيزًا مُنِيعًا نُوحِى اُوتُوا اَجَرْهُمْ يَاسَيِّدًا آَرِيمٌ اَجِرْنَ الرَّحِيمُ هَكَانَ دَ كَ

مَكْتُومٍ هُوَ يَاشَفِيعُ

يَاعَلِيمُ بِرَحْمَتِكَ يَا اَرْحَمَ الراَّحِيمِي نَ

Okunuşu: Bismillahirrahmanirrahim. Ya Temhısa Ya Şemhısa Ya Semübina Ya Eskam biemri Rukina ekna azizan münian nuhı ütü ecerhüm Ya Seyyidan Kerimün Ecirner rahimü Hakanedeke mektümin hüveYa Şafiu Ya Alimü birahmetike ya erhamer rahimin.

Duanın bir de rivayeti vardır. Buna göre, Nuh İbni Mansur, tutuklanmıştır ve idam cezasına mahkum edilmiştir. İdamını gerçekleştirmek için celladın önüne getirildiğinde, celladın kılıcı Nuh İbni Mansur’un boynunu kesmemiş, ona hiçbir zarar vermemiştir. Sakallarından ötürü kılıcın kesmediği düşünüldüğünden, sakallarını kesmişler ve bir de öyle denemişlerdir. Fakat yine de celladın kılıcının bir tesiri olmamıştır. Bunun üzerine Nuh İbni Mansur’a sormuşlar: “Neden Allah seni korudu?” Nuh İbni Mansur affedilmek şartı ile bu sırrı onlara verebileceğini söylemiş ve bunun karşılığında boynunda asılı olan bu duayı, onlara takdim etmiştir.  Sordukları soruya da şu şekilde cevap vermiştir; “Her kim bu duayı üzerinde bulundurursa kesici aletlerin hiçbiri kesmez. Bütün belalar def olur.”

Sizlere verdiğimiz bu etkili dualar herkesçe bilinen ve uygulanan dualar değildir. Genellikle havas okulunca bilinen ve onlar tarafından uygulanan dualardır. Böyle bir dua işine başladığınızda ya da yazdırırken bu sırrınızdan başkalarına bahsetmemelisiniz. Her daim bu işi bilen insanlara yaptırmalı ve bilen insanlar nezaretinde kullanmalısınız. Her şey doğru biçimde yapıldıktan sonra herhangi bir problemin çıkma şansı da olmayacaktır.

Rızkı Artıran Ameller Nelerdir?

Evimizin bereketinin ve rızkının artması için dua etmek elbette ki önemlidir lakin daha da önemli olan dinimize uygun hareket etmektir. Aslında dinimize uygun bir şekilde yaşayan herkesin evinde bereket vardır ve rızkı boldur. Bunu unutmadan, bu koşulu göz ardı etmeden duamızı etmeli ve her daim Allah rızası için hareket etmeliyiz.

Dinimizde rızkı arttıran çeşitli ameller vardır. Bu amelleri aslında çoğumuz biliriz fakat rızkı arttırdığı konusunda bir bocalama yaşarız. Bildiğimiz ve rızkı arttıran bu 14 amel şunlardır:

1. Allah’ın emirlerine uymalı, O’nun yasaklarından kaçınmalısınız. Olabildiğince günah işlememeye çalışmalısınız. Yani kısacası takvalı olmalısınız. Kim takvalı olursa Rabbimiz ona muhakkak bir çıkış kapısı yaratır.
2. Sizden kötü durumda olanlara her zaman yardımcı olmalısınız. Sadaka vermekten kaçınmamalısınız. Her daim güçsüzlerin yanında olmalısınız.
3. Allah’ımıza istiğfar etmelisiniz. İstiğfar o ana dek yaptığınız ve pişmanlık duyduğunuz her şeyden hem kelamınız ile hem de davranışınız ile bağışlanma dilemenizdir. Yani yaptığınız yanlışları fark edip pişman olduğunuzda tövbe etmeli ve o davranışı bir daha sergilememelisiniz. Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav) şöyle buyurmuştur: “Her kim çokça istiğfar ederse Allah onun her kederine bir kurtuluş, her sıkıntısına bir çıkış yapar ve onu ummadığı yerden rızıklandırır.”
4. İbadetlerinizi olabildiğince aksatmamalısınız. İmkânı oldukça ibadetlerinizi yerine getirmeli fakat bunu yaparken de gerçekten yürekten hissetmelisiniz. Huşu içerisinde olmalı, kendinizi yaptığınız ibadete vermeli ve bunu her hücrenizde hissetmelisiniz.
5. Her daim tevekkül içerisinde olmalısınız. Evrendeki her şey Allah’ın isteği ile olur. Var olan her şeyi Allah yaratmıştır. Dolayısıyla bizler her daim isteklerimizi gerçekleştirmek için uğraşmalı fakat gerisini de Allah’a bırakmalı ve O’na yürekten güvenmeliyiz. Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (sav) şöyle buyurmuştur: “Şayet siz Allah’a hakkıyla tevekkül etseydiniz, sabahleyin aç gidip akşamleyin tok olarak dönen kuşları rızıklandırdığı gibi sizi de rızıklandırırdı.”
6. Akrabalarınız ile görüşmeli, onları sık sık ziyaret etmeli ve sıkıntılı günlerinde yanlarında olmalısınız. Gücünüz nispetinde akrabalarınıza hem maddi hem de manevi anlamda yardımcı olmalısınız. Hayırları için dua etmelisiniz. Dinimizde buna Sıla-i Rahim yapmak denir. Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (sav) şöyle buyurmuştur: “Her kim ömrünün uzatılmasını, rızkının genişletilmesini ve kötü ölümün kendisinden uzak tutulmasını arzularsa Allah’tan korksun ve sıla-i rahim yapsın.”
7. Şükretmeyi unutmamalı, her daim şükrü dilinizden eksik etmemelisiniz. Rızkı veren Allah olduğu için şükretmek rızkı arttıran en önemli şeylerden biridir. İbrahim Suresinin 7. Ayetinde şöyle der: Ve hatırlayın ki Rabbiniz size şöyle bildirmişti: Yüceliğim hakkı için şükrederseniz elbette size (nimetimi) artırırım ve eğer nankörlük ederseniz hiç şüphesiz azabım çok şiddetlidir. Aynı şekilde Bakara Suresinin 152. Ayetinde de şöyle der: “O halde siz Beni anın ki, Ben de sizi anayım. Ve Bana şükredin, nankörlük etmeyin.”
8. İşinizi layığı ile yapıp, helal bir kazanca sahip olmalısınız. Şüphesiz ki, alın teri ile kazanılan para her daim çok daha bereketlidir. Bu nedenle işinizde adil olmalı, her daim dürüst davranmalısınız. Yaptığınız iş ile etrafınıza faydalı olmalı ve hayırlı işler içinde yer almalısınız. Haramdan ve haram olabileceği şüpheli her şeyden kaçınmalısınız. Bakara Suresi 172. Ayet şöyle söyler: “Ey iman edenler! Size rızık olarak verdiğimiz şeylerin temiz olanlarından yeyin ve yalnızca O’na kulluk ediyorsanız, Allah’a şükredin.”
9. Cömert ve paylaşımcı olmalı, cimri olmamalısınız. Evinde misafiri eksik olmayan kişilerin rızkı her zaman artmaktadır. Her zaman gelen misafiriniz ile evinizde olan şeyleri paylaşın, onlardan esirgemeyin.
10. Aile fertleri ile özellikle de eşleriniz ile iyi geçinin. Anlaşın.
11. Her daim gün doğmadan uyanmaya çalışın. Sabah uykusu evin rızkını azaltır, rızkın artmasına engel olur. Bu nedenle sabah namazınızı kıldıktan sonra asla geri uyumayın. Sabah ile öğle vakti arasında maddi rızıklarımız dağıtılırken, ikindi ile akşam saatleri arasında manevi rızıklarımız dağıtılır. Bu nedenle bu iki saat arasında uyku uyunmamalıdır.
12. Kanaatkâr olmalısınız. Zenginlik asla malınızın ya da paranızın çokluğu ile ölçülmez. Elbette kazanmak için uğraşmalısınız fakat size verilen rızka kanaat etmeyi de unutmamalısınız.
13. Her zaman tutumlu olmalısınız. İsraftan ve savurganlıktan kaçınmalısınız.
14. Her daim bedeniniz ve eviniz temiz olmalıdır. Temizlik olmayan yer de berekette olmaz.