28 Ocak 2022 Cuma

GENEL İCRA DAİRESİ 2022/3313 ESAS

 

T.C. Örnek No: 2*

ADANA

GENEL İCRA DAİRESİ

2022/3313 ESAS

TAŞINIRIN TESLİMİNE VEYA TAŞINMAZ TAHLİYE VEYA TESLİMİNE İLİŞKİN

İ C R AE M R İ

1-Alacaklının ve varsa kanuni temsilcisinin ve vekilinin adı, soyadı ve yerleşim yerindeki adresi; alacaklı yabancı ülkede oturuyorsa, Türkiye'de göstereceği yerleşim yerindeki adresi

MEHMET ŞANAL, 19414113992TC Nolu,

Toros Mah. Ali Sepici Bulvarı No:43 İç Kapı No:18Çukurova / ADANA

vekili Av. Mustafa Akın

62007 Sokak Seyhan / ADANA

2-Borçlunun ve varsa kanuni temsilcisinin adı, soyadı ve yerleşim yerindeki adresi, alacaklı tarafından biliniyorsa vergi kimlik numarası

:NAİME OĞUZ, 19447146714TC Nolu,

Yeşilyurt Mah. 70073 Sk. No:4/4 İç Kapı No:18Seyhan / ADANA

3-İlamı veren mahkeme ve ilamın tarih ve numarası

:Adana 10. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2019 / 669 (Hukuk Dava Dosyası) esas sayılı,2021/263 karar sayılı 16/09/2021 karar tarihli ilami

4-Talebin neden ibaret olduğu

:İlamların İcrası, Para Ve Teminattan Başka Borçlar Hakkındaki İlamların İcrası

Yukarıda yazılı işbu icra emrinin tebliği tarihinden itibaren (7) gün içinde (tahliye) ve teslim etmeniz, bu müddet içinde (tahliye) ve teslim etmezseniz icra mahkemesinden veya yargılamanın yenilenmesi yolu ile ait olduğu mahkemeden yahut Yargıtay'dan icranın geri bırakılmasına dair bir karar getirmezseniz İcra İflas Kanununun 24 ve 26. maddeleri gereğince ilam hükmünün zorla icra olunacağı, (teslimi emredilen mal yedinizde bulunmazsa ilamda yazılı değerinin, taşınır malın değeri ilamda yazılı olmadığı halde veya ihtilaf halinde, icra müdürü tarafından haczin yapıldığı tarihteki rayice göre takdir olunan değerinin alınacağı, bu değer ödenmediği takdirde, ayrıca icra emri tebliğine gerek kalmaksızın haciz yolu ile icra olunacağı ihtar olunur.25/01/2022

İK m.24, 26) İsmail KARTAL İcra Müdür Yardımcısı

xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx

TÜRK MİLLETİ ADINA

GEREKÇELİ KARAR

T.C. ADANA 10. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/669 Esas

KARAR NO : 2021/263

HAKİM : Bekir GÜRS 179452

KATİP : Nilhan NAZİK 96330

DAVACI : MEHMET ŞANAL - 19414113992 Toros Mah. Ali Sepici Bulvarı No:43 İç Kapı No:18 Çukurova/ ADANA

DAVALI : NAİME OĞUZ -19447146714 Yeşilyurt Mah. 70073 Sk. No:4/4 İç Kapı No:18 Seyhan/ ADANA

DAVA : Elatmanın Önlenmesi (Elatmanın Önlenmesi Ve Tazminat Ve Ecrimisil)

DAVA TARİHİ : 13/05/2019

KARAR TARİHİ : 16/09/2021

GEREKÇELİ KARARIN

YAZILDIĞI TARİH : 16/09/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan Elatmanın Önlenmesi (Elatmanın Önlenmesi Ve Tazminat Ve Ecrimisil) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Davacı dava dilekçesinde özetle; "Mülkiyeti müvekkile ait Adana ili,Seyhan İlçesi, Yeşilyurt Mah.Karaafat cad.70073 sok.Sarıkçı Sitesi C Blok.Kat:9/18 adresinde bulunan ve tapunun Seyhan İlçesi,Kanalüstü Mahallesi,12845 ada,3 parselde kayıtlı taşınmazda taraflar aile konutu olması sebebi ile evlilik birliği içerisinde ikamet etmişlerdir.

Ancak Adana 3.Aile Mahkemesinin 2017/476 E.2018/586 K.sayılı ilamı ile taraflar boşanmış ve karar kesinleşerek nüfusa tescil edildiğinden taşınmaz aile konutu niteliğini kaybetmiştir. 

Adana 4.Noterliğinin 14.09.2018 tarih ve 17899 yevmiye sayılı ihtarnamesi ile davalıdan evi ihtarnamede belirtilen eşyalarla birlikte terk ile tahliye ederek tarafımıza teslimi,aksi halde ecrimisil talebinde bulunacağımızı ihtar etmemize rağmen davalı bu güne kadar taşınmazı tarafımıza teslim etmediği gibi herhangi bir ecrimisil ödemesinde de bulunmamıştır. 

Hiç bir yasal dayanağı olmadan taşınmazı işgal eden davalının taşınmaza vaki müdahalesinin önlenmesi ve Eylül/2018 tarihinden itibaren taşınmazı kullanmasında kaynaklı fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydı ile 1.000,00TL ecrimisil bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin iş bu davanın açılması zarureti hasıl olmuştur." şeklinde beyanda bulunarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı cevap dilekçesinde özetle; "Açılan davanın yasal dayanağı bulunmamaktadır. Davacı benim boşandığım eşimdir. Müşterek 4,5 yaşında çocuğumuz bulunmaktadır. Boşanma sırasında müşterek çocuğun velayeti tarafıma verilmiştir. 

Davacı ile 2014 yılında evlendik. Dava konusu taşınmaz evlilik birliği içinde satın alınmıştır. En az davacı kadar taşınmazda yasal hakkım bulunmaktadır.Boşanma davasından sonra Adana 7. Aile Mahkemesinde evlilik birliği içinde edinilen malların ve ziynet eşyalarının bedelinin ödenmesi için tazminat davası açılmıştır. 

Davacı tarafıma hiç bir yasal hakkımı ödememiştir. Boşanma davasında da davacı kusurlu görüldüğü için tarafıma maddi-manevi tazminata hükmedilmiştir. 

Davacının dava konusu ettiği evin üzerine haciz konmuştur. Davacının hak iddia edebilmesi için bütün yasal haklarımın tarafıma ödenmesi gerekmektedir. 

Davacı hiçbir ödeme yapmamıştır. Ev evlilik birliği içinde alınmıştır, güven ilkesine dayalı tapusu davacı adına çıkartılmıştır. Buda evi ona ait göstermektedir. 

Evde yasal haklarım doğrultusunda oturmaktayım. Dava yersiz açılmıştır. " şeklinde beyanda bulunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Taraflara usulüne uygun çağrı kağıtları tebliğ edilerek taraf teşkilinin sağlandığı görülmüştür. 

Ön inceleme duruşmasında taraflar sulhe teşvik edilmiş, sulh olamayacaklarını bildirmeleri üzerine mahkememizce işin esasına girilerek tensip aşamasında toplanmış olan deliller değerlendirilmiştir.

Mahkememiz tensip ara kararları gereği dava konusu taşınmazın tapu kaydına ait tüm tedavülleri ve dayanak kayıtları ile tespit tutanakları, taşınmazın krokisi dosya içine celp edilmiştir.

Adana 3. Aile Mahkemesinin 2017/476 Esas - 2018/586 Karar sayılı dosyası ile Adana 7. Aile Mahkemesinin 2017/486 Esas sayılı dosyası celp edilerek incelenmiştir.

Tahkikat aşamasında mahkememizce dava konusu taşınmaz başında keşif yapılmış, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 11/01/2021 havale tarihli kök bilirkişi heyet raporu ile 19/04/2021 havale tarihli ek bilirkişi heyet raporunun usule uygun olarak düzenlendiği anlaşılmakla hükme esas alınmıştır.

Davacının bilirkişi raporu doğrultusunda davasını ıslah ettiği ve ıslah harcını yatırdığı anlaşılmıştır.

Dava, hukuki niteliği itibariyle el atmanın önlenmesi ve tazminat ve ecrimisil istemine ilişkin olup, mahkememizin iş bu davaya bakmaya görevli ve yetkili olduğu anlaşılmıştır.

El atmanın önlenmesi davası, mülkiyet hakkına dayanan ve kaynağını TMK’nın 683. maddesinden alan bir dava türüdür. 

Müdahalenin men’i davasında amaç, mülkiyet hakkına olan saldırının veya müdahalenin ortadan kaldırılmasıdır. 

Böylelikle malına haksız olarak müdahalede bulunulan malik, içinde bulunduğu durumdan kurtulmuş olur. 

Bahsi geçen müdahale maddi olabileceği gibi farklı şekillerde de ortaya çıkabilmektedir.

El atmanın önlenmesi davası açabilmek için dikkat edilmesi gereken bazı hususlar vardır. Bu dava bir eda davası olup taşınmaza haklı bir sebep olmadan kişi el atmış ya da tecavüz etmiş olmalıdır. 

Davacı olan mutlaka malın maliki ya da zilyeti konumunda olmalıdır.

Müdahalenin men’i davası hukukumuzda geniş bir yere sahiptir. 

Haksız el atmanın önüne geçebilmek için değişik sebeplerle el atmanın önlenmesi davası açmak mümkündür. 

Bunlardan bazılarını; malikin, malik olduğu taşınmaza karşı yapılan el atmanın önlenmesi için açılan dava, malikin sahip olduğu malı haksız olarak elinde bulunduran ya da ona saldıran kişiye karşı açılan el atmanın önlenmesi davası, malikin maliki olduğu şeyin doğal ürünlerine karşı yapılmış olan el atmanın önlenmesine karşı açılan dava, malikin karşılaşabileceği sınır tecavüzlerine karşı açabileceği el atmanın önlenmesi davası, malikin arazi kayması nedeniyle vaki el atmalara karşı açabileceği dava, malikin zilyetliğe saldırı olması nedeniyle açabileceği dava ve malikin geçit hakkı sebebiyle el atmalara karşı açabileceği dava, şekilde sıralayabiliriz. 

Davaların isimleri farklı olsa da hepsinin açılmasının ortak nedeni haksız el atmanın ve tecavüzün ortadan kaldırılmasıdır ve böylece malikin mülkiyet hakkının muhafaza edilmesidir.

Gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 

08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. 

Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. 

Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. 

Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir (YHGK'nin 25.02.2004 gün ve 2004/1-120-96 sayılı kararı). 

25.05.1938 tarih ve 29/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay'ın aynı yoldaki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar.

Paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman payına vaki elatmanın önlenilmesini ve/veya ecrimisil istiyebilir. 

Elbirliği mülkiyetinde de paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine ecrimisil davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı ya da kullanılabileceği bir kısım yer varsa açacağı ecrimisil davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir.

Kural olarak, men edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. 

İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi de, ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğinin davalı paydaşa bildirilmiş olmasına bağlıdır. 

Ancak, bu kuralın yerleşik yargısal uygulamalarla ortaya çıkmış bir takım istisnaları vardır. 

Bunlar; davaya konu taşınmazın kamu malı olması, ecrimisil istenen taşınmazın (bağ, bahçe gibi) doğal ürün veren yada (işyeri, konut gibi) kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerden olması, paylı taşınmazı işgal eden paydaşın bu yerin tamamında hak iddiası ve diğerlerinin paydaşlığını inkar etmesi, paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belirli bulunması, davacı tarafından diğer paydaşlar aleyhine daha önce bu taşınmaza ilişkin, elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri davalar açılması veya icra takibi yapılmış olması halleridir. 

Bundan ayrı, taşınmazın getirdiği ürün itibariyle de, kendiliğinden oluşan ürünler; biçilen ot, toplanan fındık, çay yahut muris tarafından kurulan işletmenin yahut, başlı başına gelir getiren işletmelerin işgali halinde intifadan men koşulunun oluşmasına gerek bulunmamaktadır.

25.05.1938 tarihli ve 29/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay'ın aynı yoldaki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar. 

Zamanaşımı hukuki niteliği itibariyle, maddi hukuktan kaynaklanan bir def'i olup; usul hukuku anlamında ise bir savunma aracıdır. 

Bilindiği üzere ecrimisil kötü niyetli zilyedin malike ödemekle yükümlü olduğu bir bedel olup en fazla beş yıllık süre için verilebilir. Ancak bu zamanaşımı definde bulunulması hali için geçerlidir. Zamanaşımı defi ileri sürülmemişse beş yıldan fazla bir zaman içinde ecrimisil verilebilir.

Somut olayda; dava konusunu oluşturan Adana ili,Seyhan İlçesi, Yeşilyurt Mah.Karaafat cad.70073 sok.Sarıkçı Sitesi C Blok.Kat:9/18 adresinde bulunan taşınmazın 18/03/2015 tarihinde davacı Mehmet Şanal adına kayıt ve tescil işleminin yapıldığı, tescil işlemi yapılırken taşınmazın beyanlar hanesine 43181 yevmiye numaralı "Aile Konutu Şerh Talebi Reddedilmiştir" beyanının şerh edildiği, tarafların karı-koca oldukları ve Adana 3.Aile Mahkemesinin 2017/476 Esas - 2018/586 Karar sayılı ilamı boşandıkları ve kararın kesinleşmesi üzerine davacı tarafından Adana 14. Noterliğinin 14 Eylül 2018 tarih ve 17899 yevmiye numarası ile davalının taşınmazdan tahliyesi için ihtar gönderildiği ihtarın davalıya 19/09/2018 tarihinde tebliğ edildiği ve bu tarih itibariyle davalının taşınmazı kullanmasının haksız ve kötüniyetli olduğu, mahkememizce yapılan keşif ve keşif sonucu düzenlenen 19/04/2021 tarihli bilirkişi raporuna göre ecrimisil başlangıç tarihinin ihtarın tebliğ tarihi olan 19/09/2018 ve dava tarihi olan 13/05/2019 tarihleri arasında hesap edildiği ve yapılan hesaba göre ecrimisil bedelinin 5.924,00 TL olduğunun rapor edildiği ve bilirkişi raporunun usul ve yasaya uygun olması nedeniyle hükme esas alındığı, davacı vekili 03/03/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 249.801,00 TL olarak belirlediği ve ecrimisil bedelini ıslah ettiği, el atmanın önlenmesi talebi yönünden taşınmazın değeri üzerinden eksik harcın tamamlandığının anlaşılmasına göre davanın ecrimisil yönüden kısmen kabulüne ve el atmanın önlenmesi yönünden davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;

1-El atmanın önlenmesi talebi yönünden davanın KABULÜ ile; davalı Naime Oğuz'un 11/01/2021 havale tarihli fen bilirkişi raporunda belirtilen Adana ili Seyhan ilçesi Kanalüstü Mahallesi 12845 ada, 3 parsel, C Blok 18 bağımsız bölüm sayılı taşınmaza EL ATMASININ ÖNLENMESİNE,

2-Ecrimisil talebi yönünden davanın KISMEN KABULÜ ile; 5.924,00 TL ecrimisil bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,

3-11/01/2021 tarihli fen bilirkişi rapor ve eklerinin kararın eki sayılmasına,

4-El atmanın önlenmesi ve ecrimisil talepleri yönünden alınması gereken 17.391,75 TL nispi harçtan, 85,39 TL peşin harç, 84,10 TL ıslah harcı ve 8.444,50 TL tamamlama harçları olmak üzere toplamda 8.613,99 TL mahsubuyla bakiye 8.777,76 TL harcın davalıdan tahsil edilerek hazineye irad kaydına,

5-Davacı tarafından tarafından sarf edilen 44,40 başvurma harcı, 85,39 TL peşin harç, 6,40 vekalet harcı, 84,10 TL ıslah harcı, 8.444,50 TL tamamlama harcı, 384,90 TL keşif harcı ile 1.109,90 TL tebligat, posta ve bilirkişi gideri olan toplamda 10.159,59 TL yargılama giderinin kabul red oranına göre belirlenen 9.755,00 TL'sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,

6-Gider avansından artan kısmın kararın kesinleşmesinden sonra istek halinde yatıran tarafa iadesine,

Dair tarafların yüzlerine karşı verilen karar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 345. maddesi uyarınca kararın kendilerine tebliğinden itibaren 2 haftaiçerisinde Mahkememize veya aynı nitelikte başka bir yer Mahkemesine verilecek usulüne uygun istinaf dilekçesi ile Adana Bölge Adliye Mahkemesinin ilgili Dairesine gönderilmek üzere istinaf yoluna gidilebileceği belirtilerek usulen okunup anlatıldı.16/09/2021

Katip 96330 e-imza Hakim 179452 e-imza


TEVZİ FORMU ( Hukuk Dava Dosyası )

DOSYA BİLGİLERİTEVZİ EDİLEN MAHKEME :Adana 7. Aile MahkemesiESAS NO :2017/486TEVZİ NO : 2017/24687

DAVA TÜRÜ :Mal Rejiminden Kaynaklanan Davalar (Katılma Alacağı)AÇILIŞ TARİHİ  : 21/06/2017 15:54

DAVACI : NAİME ŞANAL DAVA ESAS DEĞERİ:166.000,00 TL FAİZ DEĞERİ  : TARAF SAYISI: 2

Davacı : NAİME ŞANAL

Davalı : MEHMET ŞANAL

TANIK SAYISI : 3

KEŞİF BİLGİSİ : Var

BİLİRKİŞİ BİLGİSİ : Var (1)MASRAF BİLGİLERİ

A- BAŞVURMA HARCI : 31,40 TL

B- PEŞİN / NİSPİ HARÇ : 2.834,87 TL

C- VEKALET HARCI : 0,00 TL

D- DOSYA : 0,00 TL

E- GİDER AVANSI : 784,80 TL

GENEL TOPLAM : 3.651,07 TL

İŞLEMİ YAPAN SİCİL  : 196661

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

XXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXX ÇAKA BEYLİĞİ • Çaka Bey tarafından İzmir ve çevresinde kurulmuştur. • İlk Türk donanm...