TARİH BOYUNCA ANADOLU
Anadolu, Asya yı Avrupa ya bağlayan bir köprü konumundadır. Üç tarafı denizlerle çevrili verimli topraklara sahiptir. Dört mevsimi yaşayan iklimi, akarsuları, ormanları, madenleriyle tarihin her döneminde cazibe merkezi olmuş birçok devlet bu topraklara sahip olmak için birbirleriyle savaşmıştır. Bu nedenle Anadolu pek çok istila ve savaşa şahit olmuştur. Tarihin akışı içerisinde Hititler, Asurlar, Persler, Romalılar, Bizans ve Türkler Anadolu ya sahip olmuşlardır. Anadolu pek çok medeniyete beşiklik etmiştir Malazgirt Savaşı öncesi Anadolu Toprakları, Bizans hâkimiyeti altındaydı yılından itibaren Büyük Selçuklu Sultanları Tuğrul ve Çağrı Beyler, Anadolu üzerine Türk akınları başlattılar. Bu akınlar keşif amaçlıydı. Bu akınlar Malazgirt savaşına zemin hazırlamıştır de Büyük Selçuklularla Bizans arasında yapılan Malazgirt Savaşını Selçuklu Türkleri kazanmıştır. TÜRKLERİN ANADOLUYA GELİŞİ Türkler Çukurova ya VII yy da Abbasi ordularıyla gelmişlerdir. Harun Reşit in uçbeyi Faraç Bey bölgede kaleler ve yerleşim birimleri kurmuştur. Bizanslılar bu toprakları Müslümanlardan daha sonra geri almıştır. Osmaniye Malazgirt Zaferinden sonra Anadolu Türklerin hâkimiyeti altına girmiştir. Büyük Selçuklu Sultanı Alparslan ın emriyle kısa süre içerisinde Anadolu nun Türkleşmesi ve İslamlaşmasını sağlayan fetih ve iskân siyaseti izlenerek Anadolu yu baştan sona imar ettirmiştir.. Şehirler, kasabalar köyler kuruldu. Yollar, köprüler, camiler, medreseler yapılarak Anadolu ya Müslüman Türk mührü vurulmuştur. Bu zaferden hemen sonra 1 / 7
2 Anadolu ya pek çok Türkmen boyu gelmiştir. Her köşesi ayrı bir güzelliğe sahip olan Anadolu da, Çukurova nın özel bir önemi vardır. Silifke den Osmaniye ye kadar uzanan geniş düzlüklere Çukurova denir. Çukurova nın verimli topraklarını sulayan Seyhan ve Ceyhan Irmakları Akdeniz e dökülür. Üç tarafı dağlarla çevrili olan Çukurova nın güneyi ise denizle çevrilmiştir. OSMANİYE YE HAÇLI SEFERLERİ 1097 yılında başlayan Haçlı Seferleri nedeniyle Çukurova bölgesine yerleşmiş olan Türkmen 2 / 7
3 boyları Çukurova yı terk etmek zorunda kaldılar. I. Haçlı Seferi Ermenilerin Çukurova yı ele geçirmelerine sebep oldu. Ermeniler Çukurova da Sis (Kozan) merkezli bir devlet kurdular. Klikya Ermeni Prensliği XII. yy da Kısmen Çukurova ya hâkim oldu. Selçukluların Haçlılarla ve Bizans la Moğollarla uğraşması; Ermenilere böyle bir şans tanımıştır. MEMLUKLÜLER DÖNEMİ ( ) Bir süre sonra Mısır da hüküm süren Memluklular Türkmen güçlerin de desteği ile Çukurova topraklarını Ermenilerden geri aldır böylece bölgenin yeni sahibi Memluklular olmuştur Moğol saldırısı Anadolu da pek çok yaralar açtı. Ancak Moğolların önünden kaçan Türk nüfusu Anadolu daki Türk nüfus oranını artırması gibi faydalı bir olaya da sebep oldu. İşte Çukurova yı ebedi Türk yurdu yapanlar da bu kırk bin çadırlık Türkmenler oldu. Memluk Sultanı Baybars bunları Antakya ile Gazze arasında bulunan topraklara yerleştirdi; beylerine dirlikler verdi. Bu Türkmenlerden de yararlanan Sultan Baybars, 1266, 1273, 1275 yıllarında Çukurova ya büyük akınlar düzenledi. Türkmen nüfus Çukurova yı doldurmaya başladı. Memluklular 3 / 7
4 döneminde Osmaniye ye ve çevresine büyük Türk göçleri olmuştur. Kınık, Bayat ve Yüreğir Aşiretleri Osmaniye ve çevresine yerleşmiştir. XII. yy ın sonlarında Oğuz Boylarından kırk bin Halep Türkmeni Osmaniye ye iskân edilmiştir yılında Osmanlı Padişahı Yavuz Sultan Selim in Mısır Seferi sonucu Memluklu Devleti ne son verilerek Çukurova toprakları Osmanlı hâkimiyeti altına girmiştir. OSMANLI MEMLUK MÜCADELESİ Kınık Nahiyesi ( ) Bazı araştırmacılara göre; Kınık Nahiyesi bugünkü Toprakkale ilçesi çevresinde olduğu yönünde önemli bulgular vardır. Kınık Nahiyesi Payas (Üzeyir) sancağına bağlı olarak yılında kurulmuştur. Halkı Kınık boyundandır. Halkının tamamı Türk ve Müslüman dır. Kasabanın ilk kurulduğu yıllarda Kınık boyunun başlarında Göç Eri Hamza Bey boy beyi olarak bulunmaktadır. Kasabanın Kınık Nahiyesi adıyla birde ayrı bir kanunnamesi de vardır yılından sonra bir daha nüfus ve arazi tahriri yapılmadığı için kasabanın ne zaman harap olduğu ve terk edildiği bilinmemektedir. 4 / 7
5 1522 yılında Maraş ta Zülkadiriye Eyaletine daha sonra Halep vilayetine bağlamıştır. XIX. yy da Osmanlı Devleti merkezi otoritesini yitirmeye başlamıştır. Bu dönemde Mısır Valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa Osmanlı Padişahı II. Mahmut a karşı başlattığı mücadelede üstün gelmiş, Çukurova toprakları Mehmet Ali Paşa nın oğlu İbrahim Paşa ya bırakılmıştır( ) yılında imzalanan Londra Antlaşması ile bölge yeniden Osmanlı hâkimiyeti altına girmiştir. Osmaniye Kazası ( ) Osmanlı Devletinin XIX. yy.ın son çeyreğinde merkezi otorite tamamen bozulmuş Osmaniye ve çevresinde asayişi yeniden sağlamak ve aşiretleri itaat altına almak amacıyla derviş Paşa komutasında Fırka- İslâhiye adı altında bir birlik görevlendirilmiştir. Derviş Paşa önce Hatay ve çevresini iskân etmiş daha sonra da Osmaniye ve çevresine gelerek yöredeki aşiretleri Hacı Osmanlı köyü ve civarına iskân etmiştir. Yeni Vilayetler Nizamannamesi ne göre 1866 yılında bu bölgedeki yerleşim birimi Osmaniye kazası olarak teşkilatlanmıştır. Bu kazaya Ulaşlı, Tecirli, Cerit, Karayiğit ve Ağyazı nahiyeleri bağlanmıştır. Osmaniye kazası bu şekilde Payas (Üzeyir) Cebel-i Bereket Sancağına ve o da Halep eyaletine bağlanmıştır. Payas Sancağı 1874 te Yarpuza taşınmış ve Osmaniye Cebel-i Bereket Sancağı adını almıştır. 5 / 7
6 Osmaniye-Payas-Hassa-Bulanık-Bahçe ve Yarpuz Kazaları Cebel-i Bereket sancağına bağlanmıştır. Osmaniye Cebel-i Bereket Sancağı ( ) II. Meşrutiyet ile Osmaniye Cebel-i Bereket Sancağı Yarpuz dan Osmaniye merkeze taşınmıştır. Yukarıda adı geçen idari yapı 1924 yılına kadar devam etmiştir. Sancak merkezinin Osmaniye ye taşındığı sırada Osmaniye nüfusu 7000 civarındadır. Osmaniye geçirdiği bütün dönemlerde değişik kavimlerin işgal ve istilasına uğramıştır. En son 1. dünya savaşında önce İngiliz sonrada Fransızların işgaline uğramış, çetelerimiz direnmiş Ankara antlaşmasından sonra Fransızlar 7 Ocak 1922 de Osmaniye den çekilmişlerdir. Osmaniye Vilayeti ( ) Cumhuriyetin ilanı ile idari yapılanma yeniden şekillenmiş ve Osmaniye kazası vilayet yapılmıştır. Bu tarihlerde Osmaniye nin nüfusu on bin dolaylarındadır. 6 / 7
7 Osmaniye Kazası ( ) 1933 yılına kadar vilayet olan Osmaniye bu tarihte kazaya indirilmiştir. Yeniden Vilayet gün ve 4200 sayılı kanunla il statüsüne yeniden kavuşmuştur. 7 / 7
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder